TEDBİR NAFAKASINDA YETKİLİ İCRA DAİRESİ VE YETKİ İTİRAZININ KALDIRILMASI


Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme



1. GİRİŞ


Boşanma yargılamasında verilen tedbir nafakası, hem alacaklı eşin hem de reşit olmayan müşterek çocukların korunması amacıyla düzenlenmiş, kamu düzenine ilişkin nitelikte bir geçici hukuki korumadır. Bu nedenle, tedbir nafakasına ilişkin kararlar icra edilebilir nitelikte olup, nafakanın ödenmemesi hâlinde alacaklı tarafından ilamsız takip yoluna başvurulabilir.

Uygulamada en sık karşılaşılan uyuşmazlıklardan biri, borçlunun icra takibine karşı ileri sürdüğü yetki itirazıdır. Borçlular çoğu zaman, icra takibini gereksiz şekilde sürüncemede bırakmak amacıyla, alacaklının bulunduğu yer icra dairesinin yetkisiz olduğunu iddia etmektedir. Bu makalede, tedbir nafakasında yetkili icra dairesinin nasıl belirleneceği, bu yetki kurallarının hukuki dayanakları ve yetki itirazının kaldırılması süreci Yargıtay içtihatları eşliğinde incelenecektir.


2. TEDBİR NAFAKASININ HUKUKİ NİTELİĞİ VE İCRA EDİLEBİLİRLİĞİ


Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi uyarınca, boşanma davası devam ederken hâkim, eşlerin barınma, geçim, çocukların bakımı ve korunmasına ilişkin gerekli tedbirleri resen almakla yükümlüdür. 

Bu kapsamda hükmedilen tedbir nafakası:

Geçici korunma sağlamayı amaçlar,

İlama yakın nitelikte bir karar olup,

Takip konusu yapılabilir ve

Ödenmemesi hâlinde borçlu hakkında icra takibi başlatılabilir.

Dolayısıyla tedbir nafakası kararı, icra takibine konu edilebilmek için ayrıca kesinleşmeye ihtiyaç duymaz.


3. NAFAKA ALACAKLARINDA YETKİLİ MAHKEME VE İCRA DAİRESİ

3.1. Kanuni Çerçeve

TMK m. 177, nafaka alacaklarında alacaklının yerleşim yeri mahkemesini kesin yetkili kılmıştır. Bu düzenleme, nafaka alacaklısının korunmasına yönelik bir özel yetki kuralı niteliğindedir.

Yetki kuralı yalnızca dava açılmasıyla sınırlı olmayıp, Yargıtay tarafından icra takiplerine de kıyasen uygulanır. Çünkü nafaka alacaklısının korunması amacı, takip yolunda da geçerlidir.

3.2. Yargıtay’ın Yerleşik İçtihadı

Özellikle Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin birçok kararında, nafaka alacaklarında alacaklının yerleşim yerindeki icra dairesinin yetkili olduğu açıkça belirtilmiştir.

Örneğin:

???? Yargıtay 12. HD, 2015/23268 E., 2016/3296 K.: “TMK’nın 177. maddesi gereği nafaka alacaklısının yerleşim yeri, nafaka davalarında özel seçimlik yetki kuralıdır. Nafaka alacağına dayalı takiplerde de alacaklının ikametgâhı icra dairesi yetkilidir.”

???? Yargıtay 12. HD, 2016/26097 E., 2018/333 K.: “Nafaka alacakları kamu düzenine ilişkindir. Alacaklının yerleşim yerindeki icra dairesi yetkilidir; yetki itirazının reddi gerekir.”

Bu içtihat çizgisi, tedbir nafakasının da aynı kapsama girdiğini göstermektedir.

4. YETKİ İTİRAZININ HUKUKİ NİTELİĞİ

Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken hem borca hem faize hem de yetkiye itiraz edebilir. 

Ancak nafaka alacaklarında yetki itirazı:

Kanuna aykırı,

İçtihatlara aykırı,

Kötü niyetli kabul edilmektedir.

Borçlunun ikametgâhı neresi olursa olsun, alacaklı nafaka alacağı için kendi yerleşim yerinde icra takibi yapma hakkına sahiptir.

Bu nedenle borçlunun yetki itirazı hukuken sonuç doğurmaz ve alacaklı tarafından icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna gidilebilir.


5. YETKİ İTİRAZININ KALDIRILMASI USULÜ

5.1. Başvuru

Alacaklı, borçlunun yetki itirazı üzerine takibin durması hâlinde, İİK m. 68 ve devamı uyarınca itirazın kaldırılması talebiyle icra hukuk mahkemesine başvurabilir.

5.2. Mahkemenin İncelemesi

Mahkeme;

Tedbir nafakasının varlığını,

  Alacaklının yerleşim yerini,

  Tedbir nafakasının kamu düzeni niteliğini,

  TMK m. 177’nin uygulanabilirliğini değerlendirerek yetki itirazını inceler.

Uygulamada mahkemeler, Yargıtay içtihatları doğrultusunda yetki itirazını kaldırmakta ve takibin devamına karar vermektedir.


6. BORCA VE FAİZE İTİRAZLA BAĞLANTI

Borçlu yalnızca yetkiye değil, borcun kendisine veya faize de itiraz edebilir. 

Ancak:

  Tedbir nafakasında alacak miktar ve dönem olarak belirlidir,

Nafaka kararı ilama yakın nitelikte olduğundan itirazlar çoğunlukla dayanaksızdır,

Borçlunun temerrüdü ile birlikte yasal faiz doğar,

  Haksız itiraz hâlinde %20 icra inkâr tazminatı uygulanabilir.

Bu nedenle nafaka alacaklıları çoğu durumda itirazın kaldırılması yolunda başarı sağlar.


7. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Tedbir nafakası, hem çocukların hem de alacaklı eşin korunmasına yönelik sosyal ve hukuki bir mekanizmadır. Bu sebeple nafaka alacaklarında kanun koyucu, alacaklı lehine koruyucu yetki kuralları düzenlemiş ve icra takiplerinde de alacaklının yerleşim yerinin yetkili olduğunu kabul etmiştir.

Yargıtay kararları da bu doğrultuda istikrarlıdır.

Dolayısıyla:

Nafaka alacaklısı, kendi yerleşim yerinde icra takibi başlatabilir.

Borçlunun yetki itirazı hukuki dayanaktan yoksundur.

İcra hukuk mahkemesince yetki itirazı kaldırılmalı, takibin devamına karar verilmelidir.

Haksız itiraz hâlinde borçlu aleyhine icra inkâr tazminatı uygulanmalıdır.

Tedbir nafakası gibi ivedi alacakların tahsilinde yetki itirazının çoğu zaman kötü niyetli olduğu ve yalnızca takibi geciktirmeye hizmet ettiği açıktır.


Av. Tarık BÖLÜK


0 Yorum

Henüz onaylanmış yorum yok! Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.

Yorum Ekle