GEÇİCİ ÖDEME (ÖN ÖDEME) NEDİR ? TÜRK BORÇLAR KANUNU M. 76
Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 76. maddesi, zarar görenin, iddiasının haklılığını inandırıcı kanıtlarla desteklediği ve ekonomik durumunun gerektirdiği hallerde, davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına hükmedilmesini düzenler. Bu düzenleme, özellikle uzun süren yargı süreçlerinde zarar görenin mağduriyetini gidermek amacıyla getirilmiştir.
TBK Madde 76'nın İncelenmesi
Madde Metni:
"Zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde hâkim, istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilir. Davalının yaptığı geçici ödemeler, hükmedilen tazminata mahsup edilir. Dava sonunda tazminata hükmedilmezse, yapılan geçici ödemeler yasal faiziyle birlikte davalıya iade edilir."
Maddenin Amacı:
Bu madde, tazminat davalarında zarar görenin mağduriyetinin giderilmesine yardımcı olmayı amaçlayan bir düzenleme olarak karşımıza çıkar. Borçlar Kanunu’nun 76. maddesi, tazminat talebiyle açılan davalarda, zarar görenin ekonomik zorluk yaşamaması için geçici ödeme yapılmasına olanak tanır. Zarar görenin talep ettiği tazminat miktarının kesinleşmesi için uzun bir yargı süreci geçebilir; bu süreçte zarar görenin mağduriyetini bir ölçüde gidermek amacıyla geçici ödeme yapılır.
Geçici Ödeme Kavramı:
Geçici ödeme, tazminat davası açan ve haklılığını kanıtlayan zarar görene, hâkimin kararına dayanarak davalı tarafından yapılan ödemedir. Geçici ödeme, dava sonucunun kesinleşmesine kadar tazminatın bir kısmının ya da tamamının ödenmesini sağlamakta, mağdurun geçici olarak maddi zararını karşılamaktadır. Bu ödeme, dava sonucunda hükmedilen tazminat ile mahsup edilir; eğer davalı tazminata hükmedilmezse, yapılan ödeme geri alınır.
Geçici Ödemelerin Hukuki Niteliği:
Geçici ödeme, hukuki anlamda bir tür ön ödeme ya da geçici ödeme olarak nitelendirilebilir. Zarar görenin talep ettiği tazminat miktarının yargı süreci içerisinde kesinleşmesi zaman alabileceğinden, geçici ödeme zararın bir kısmının karşılanmasına yönelik düzenlenmiş bir önlemdir. Burada kritik olan nokta, geçici ödemenin sadece dava sürecinde zarar görenin ekonomik mağduriyetini gidermeye yönelik olmasıdır.
Geçici ödeme, borçlar hukuku bağlamında "geçici" bir düzenleme olarak kabul edilir. Çünkü nihai karar (tazminata hükmedilip edilmemesi) sonucunda bu ödeme, ya mahsup edilir ya da geri alınır. Bu nedenle, geçici ödeme, nihai bir karar verilene kadar tarafları geçici olarak koruyan bir mekanizmadır.
Maddenin Unsurları:
Zarar Görenin İddiasının Haklılığını Gösteren İnandırıcı Kanıtlar: Zarar gören, zararının varlığını ve davalının sorumluluğunu yaklaşık ispat düzeyinde kanıtlamalıdır.
Ekonomik Durumun Gerekliliği: Zarar görenin, geçici ödemeye ihtiyaç duyacak derecede zor durumda olması gerekir.
Hâkimin Takdir Yetkisi: Hâkim, sunulan kanıtları ve ekonomik durumu değerlendirerek geçici ödeme yapılıp yapılmayacağına karar verir.
Mahsup ve İade: Geçici ödemeler, nihai tazminat miktarından mahsup edilir; tazminata hükmedilmezse iade edilir.
Geçici Ödemenin Teorik ve Pratik Uygulamaları
Teorik Temeller:
* Hukuk devleti ilkesi gereği, zarar görenin mağduriyetinin en aza indirilmesi.
* Yargılama sürecinin uzun sürmesi nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesi.
* Sosyal devlet ilkesi gereği, ekonomik zorluk içindeki zarar görenlerin korunması.
Geçici ödeme, teorik olarak, borçlar hukuku ve tazminat davalarında önemli bir enstrümandır. Bu ödeme, zarar görenin mağduriyetinin bir nebze olsun giderilmesi için hukuki bir çözümdür. Borçlar Kanunu'nun 76. maddesi, taraflar arasında hukukî belirsizlikleri azaltan ve zarar görenin haklarını koruyan bir düzenlemedir. Ancak teorik olarak, geçici ödeme mekanizmasının uygulamadaki etkinliği zaman zaman sorunlarla karşılaşabilmektedir.
Pratik Uygulamalar:
* Trafik kazaları, iş kazaları, tıbbi hatalar gibi durumlarda sıkça başvurulur.
* Özellikle maddi zararın büyük olduğu ve zarar görenin geçim sıkıntısı çektiği durumlarda önem kazanır.
* Geçici ödeme talebi, dava dilekçesiyle veya yargılama sırasında ayrı bir dilekçeyle yapılabilir.
* Geçici ödeme kararı, ara karar niteliğindedir ve itiraz edilebilir.
Uygulamadaki Başarılar:
Geçici ödeme, özellikle zarar görenin ciddi ekonomik zorluklarla karşılaştığı durumlarda faydalı bir düzenlemedir. Bu ödeme mekanizması, tazminat davalarının uzun süren yargı süreçlerinde mağduriyetin giderilmesine yardımcı olur. Ancak, geçici ödemenin hukuki olarak doğru bir şekilde yapılabilmesi için, hâkimin somut olayda ekonomik durum ve kanıtları doğru değerlendirmesi gerekir.
Pratikte Karşılaşılan Sorunlar:
Geçici ödeme mekanizmasının pratikte karşılaştığı sorunlar şunlar olabilir:
* Kanıtların Yetersizliği: Zarar gören, iddiasının haklılığını kanıtlamakta güçlük çekebilir. Eğer zarar görenin sunduğu kanıtlar yetersizse, hâkim geçici ödeme kararı vermekte tereddüt edebilir.
* Ekonomik Durumun Değerlendirilmesi: Zarar görenin ekonomik durumu, hâkim tarafından doğru değerlendirilmediğinde, geçici ödeme yapılması engellenebilir. Ayrıca, ekonomik durumu gerektirmediği halde hâkim geçici ödeme kararı verebilir, bu da taraflar arasında başka hukuki uyuşmazlıklar yaratabilir.
Geçici Ödeme Kararının İcrası
Geçici ödeme ara kararı, hâkimin, zarar görene geçici ödeme yapılmasına yönelik verdiği bir karar olup, bu kararın icra edilmesi için belirli prosedürlerin izlenmesi gerekir. Geçici ödeme, dava sonucunda kesin tazminat miktarının belirlenmesi ve hükmedilmesi öncesi bir ödeme olup, nihai bir ödeme kararı değildir. Bu nedenle geçici ödemenin icrası, yalnızca kararın geçici doğası göz önünde bulundurularak yapılır.
Geçici ödeme yapılması kararı verildikten sonra, bu kararın icra edilmesi için izlenecek süreç, borçlunun ödeme yapmaya istekli olup olmadığına göre değişebilir. Eğer borçlu, karara uyarak geçici ödeme yapmayı kabul ediyorsa, mahkemenin kararını uygulamış olur. Ancak, borçlu ödeme yapmıyorsa, kararın icrası için icra takibi başlatılması gerekebilir.
* İcra Takibi Başlatılması: Geçici ödeme kararının cebri icra yolu ile icra edilmesi için, icra müdürlüğüne başvurulması gerekir. İcra müdürlüğüne başvuru yapıldıktan sonra, geçici ödeme kararına dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibi başlatılır. İcra müdürlüğü, borçluya usulüne uygun ödeme emri tebligatı çıkararak ödeme yapmak üzere süre verir. Ancak borçlu ödeme süresinde ödemez ve gerekli usullere uyarak itirazda bulunmazsa, borçlunun mallarına haciz işlemi başlatabilir ya da borçluyu ödeme yapmaya zorlamak için başka icra işlemleri uygulayabilir.
* İcra Takibinin Sonuçları: Geçici ödeme kararının icrası, alacaklının zararını hızlıca karşılamak amacını güder. İcra müdürlüğü tarafından başlatılan takibin sonunda, borçlunun malvarlığı üzerinde haciz işlemi yapılabilir. Bu haciz, geçici ödeme kararının yerine getirilmesini sağlamak amacıyla yapılır. Ayrıca, borçlu ödeme yapmadığı takdirde, takip başlatıldığı sırada faiz talebinde de bulunmak şartıyla mahkemece hükmedilen miktara yasal faiz işletilebilir. Bu durumda borçlu geçici ödeme kararına ilişkin bedeli faiziyle birlikte ödemek zorunda kalabilir.
SONUÇ
Türk Borçlar Kanunu'nun 76. maddesi, tazminat davalarında zarar görenin mağduriyetini geçici olarak gidermeye yönelik önemli bir düzenlemedir. Geçici ödeme, zarar görene haklılığını kanıtlayarak ekonomik olarak zor durumda kalmaması için bir imkan sağlar. Ancak bu ödeme, pratikte çeşitli hukuki sorunlar ve belirsizlikler yaratabilir. Bu sebeple geçici ödeme kararlarının doğru bir şekilde uygulanması ve icra edilmesi, hukuki açıdan büyük önem taşır. Geçici ödemenin doğru kullanımı, tarafların haklarını koruyarak adaletin sağlanmasına yardımcı olacaktır.
Av. Tarık Bölük
0 Yorum